İNSANI İNSANA İNSANLA İNSANCA ANLATAN SANAT: TİYATRO
- Betül Sancaklı
- 4 Şub 2021
- 2 dakikada okunur
Tiyatro, Shakespeare’in başlıkta okuduğunuz sözleriyle tanımlanan bir sanat dalıdır. Sahnede seyircilere canlı olarak sergilenen tiyatrolar, değer ölçülerini izleyenlerin kanaat ve anlayışlarından alır. Bir oyunda seyircinin kendinden bir parça bulması o oyunu daha anlamlı kılar. Peki, tiyatronun tarihçesi hakkında ne biliyoruz?
Tiyatronun ilk olarak Antik Yunan’da çıktığı varsayılır. O zamanlardaki ismi theatron (görmek) olan tiyatro şenlikleri, bağ bozumu tanrısı Dionysos adına yapılırdı ve sadece üst sınıftan insanlar izleyebilirdi. İki çeşit tiyatro oyunu oynanırdı: trajedi ve komedi. Trajedi türündeki tiyatro oyunlarında genellikle tanrılarla insanların çatışmaları ele alınırken komedilerde siyasi ögelere yer verilirdi.

Orta Çağ’daki tiyatro kültürüne göz attığımızda ise Shakespeare ile karşılaşırız. O zamanlarda tiyatro dinsel bir mana taşımaktan uzaklaştı, çoğunlukla bir eğlence aracına dönüştü. Henüz kadın oyuncular yoktu. bu nedenle kadın rollerini erkek oyuncular oynardı. Shakespeare de bilerek oyunlarında fazlasıyla kadın karakterlere yer vererek durumu ironikleştirirdi.
19. yüzyılın sonuna doğru Konstantin Stanislavski “sihirli eğer” adı verilen oyunculuk kuramını geliştirerek tiyatroda gerçekçilik akımına yön verdi. Bu kuram, oyuncunun karakterini ne kadar benimsediğine dayanır. Eğer oyuncu kendi karakteriyle canlandırdığı kişinin karakteri arasında benzer yönler bulabilirse oyuncunun bu karakteri oynaması daha kolay olacaktır çünkü kişi daha önce hissettiği duyguları daha rahat yansıtabilir. Oyuncu, karakterinin özelliklerini “kopya çekmek” yerine derince araştırmalıdır. “Karakterin yaşadığı dönemin toplumsal yapısı nasıldı?”, “Alışkanlıkları neler?”,“Psikolojik yapısı ona hayatında neler kazandırdı ya da kaybettirdi?” gibi sorulara cevap aramalıdır.
Türk tiyatrosunu incelediğimizde ise tiyatronun kültürümüzün büyük bir kısmını oluşturduğunu görürüz. Eski şaman ayinlerinden tutun, Karagöz ve Hacivat’la saraylarda padişahların taklidini yapan mudhik ve mukadillere kadar… 19. yüzyılın ikinci yarısına dek orta oyunu ve meddahlar gibi geleneksel bir yol izleyen Türk tiyatrosu bu dönemden sonra Batılılaşmaya başladı ve Batı tiyatrosunun, özellikle komedi, oyunları doğaçlama olarak sergilenmeye başlandı. Darülbedayi’nin kurulmasıyla tiyatrolar kurumsallaştı. 2020-21 sezonu sona eren İstanbul Şehir Tiyatrolarının güncel olan 24 oyunu bulunuyordu.
Trajedi, drama, komedi, opera, pandomim, operet, tuluat, müzikal ve bale gibi daha sayabileceğimiz çokça türü bulunan tiyatrolar, kişinin büyük bir topluluğa rahatça konuşabilme ve ezber yeteneğini geliştirir. Olaylara bambaşka açılardan bakabilmesini sağlar ve duyguların farklı dışavurumlarına tanık olarak bu tür durumları yaşayan kişilerle empati kurabilmesine yardımcı olur.
Kaynakça:
https://tr.wikipedia.org/wiki/T%C3%BCrk_tiyatrosu
https://sehirtiyatrolari.ibb.istanbul/Activity?page=1
https://yontemuzerine.wordpress.com/2013/11/15/stanislavski-oyunculuk-yontemi/
https://vegasnews.com/147305/national-tour-of-hamilton-coming-to-las-vegas-during-2017-2018-season.html
Commenti