top of page

PROF. DR. CENGİZ KAHRAMAN “EN ETKİLİ BİLİM İNSANLARI LİSTESİ”NDE

İstanbul Teknik Üniversitesi İşletme Fakültesi Endüstri Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cengiz Kahraman, “bulanık mantık teorisi” ile Stanford Üniversitesinin koordinasyonunda yürütülen çalışma sonucunda hazırlanan “En Etkili Bilim İnsanları Listesi"ne girmeyi başardı.



1965 yılında İstanbul’da doğan Kahraman, ilk ve ortaöğretimini Ankara, Balıkesir ve Samsun’da tamamladı. 1983 yılında Kuleli Askeri Lisesi’nden mezun oldu ve sonraki yıl İTÜ Endüstri Mühendisliği Bölümünde lisans öğrenimine başladı. Lisans eğitimini tamamlayınca, 1990 yılında İTÜ Fen Bilimleri Enstitüsü Endüstri Mühendisliği’nden yüksek lisans, 1996 yılında doktora yaptı. Kahraman, 1996 yılında yardımcı doçent, 1998 yılında doçent unvanlarını aldı ve 2003 yılında profesör oldu.


Prof. Dr. Cengiz Kahraman daha öncesinde de kazandığı başarılar ile adından söz ettirmişti. Kahraman, 2017 yılında Turkishtime dergisi tarafından yayımlanan araştırma sonuçlarına göre “Bilim dünyasına yön veren ilk 100 Türk” listesinin 40. sırasında yer almıştı. Bununla beraber 2018 yılında bilim ödülü kazandı. Kahraman, şu an ise Stanford Üniversitesinin koordinasyonunda hazırlanan PLOS Biology dergisinde yayımlanan dünya çapındaki akademisyenler sıralamasında yapay zekâ alanında ilk yüzde ikiye giren 215 bin 114 bilim insanı arasında 341. sırada yer alarak bizleri gururlandırdı.


Prof. Dr. Cengiz Kahraman, AA muhabirine yaptığı açıklamada çalışmalarının temel kaynağının “bulanık mantık” ve “bulanık küme” olduğunu belirtti. Kahraman,

“Bulanık mantık 1965 yılında Lütfi Aliasker Zade tarafından önerilmiştir. Biz bulanık mantığı çeşitli proje, araştırmalar ve makalemizde kullanıyoruz. Yeni bulanık küme uzantılarını geliştirip literatüre soktuk. Sadece uygulama değil, teoriye yaptığımız katkılarla da bilim dünyasında yer aldık. H-indeksimizin yüksek olması da listede yer almamıza neden olan faktörlerden biri oldu.”

dedi.

Prof. Dr. Cengiz Kahraman, “bulanık kontrol” kavramına değinerek günümüzde gelişmekte olan teknolojideki önemine değindi ve “Bulanık kontrol kavramı elektronik dünyasında çok yer tuttu. Pratikte çok kullanılmaya başlandı. Metro istasyonlarında, elektronik eşyalarda günümüzde bulanık mantık kullanılıyor. Şu an Endüstri 4.0 denen bir kavram var. 4. Endüstri Devrimi olarak da isimlendiriliyor. Endüstri 4.0 uzaktan erişimin ve uzaktan yönetimin ortaya konduğu yani bunların geçerli olduğu bir çağı anlatıyor. Artık siz cep telefonu ile uzaktan bir fabrikayı yönetebilir hale geleceksiniz. Gelecekte fabrikalarda insanın pek fazla olmadığı sadece uzaktan yönetim ve uzaktan kontrol ile üretimin yönetilebildiği bir dünya düşünün.


Buna doğru gidiyoruz. Otomobillerde yazılımların sensörler vasıtasıyla uzaktan güncellenmesini ve böylece ulaşımın teknolojiyle değişimini yakınlarda göreceğiz. Bunlar yapay zekânın gelecekte bizi ulaştıracağı noktalardır.” sözlerini ekledi. Kahraman, “Çok yayın yapmak önemli değil, başkalarının kullanması önemlidir.” diyerek H-indeksin önemine dikkat çekti ve son olarak da genç akademisyenlere tavsiyeler verdi:

“Dünyada bilim listelerinde yer almak ve derecelere girmek için birinci faktör, ders verme yüzdesi ile araştırma yüzdesinin iyi dengelenmesidir. Araştırma yüzdesinin daha fazla olması gerektiğini söyleyebilirim. Öğretim üyesinin çalışma zamanının yüzde 60'ını araştırmaya ayırması gerekir. 'Hangi tür konular yenidir, bu konularda neler yapılmamıştır? Neleri yaparsam literatürde ilgi çekebilir?' Bu tür konularda öğretim üyesi fikir sahibi olmalıdır. Sadece ders veren ve bunlarla ilgilenmeyen öğretim üyesi, maalesef bu listelerde yer alamaz. Genç arkadaşlar da zaman içerisinde düzenli çalışıp, H-indeksini yükseltip, araştırmaya önem verirlerse bu listede yer alacaklardır.”





Kaynakça:



Comments


Başa dön

bottom of page