MARS ÇALIŞMALARINA KATILAN İLK TÜRK: SAADET YÜNCÜ İLE RÖPORTAJ
- Betül Gül ve Aslı Zeynep Abaka
- 4 Şub 2021
- 4 dakikada okunur
Yüksek Mimar Saadet Yüncü, Londra’daki köklü mimarlık okulu Architectural Association’ın her yıl düzenlediği AA Jordan Visiting School kapsamında Ürdün’deki Mars çalışmalarına 2017 yılında katılma hakkı sağlayan on kişiden biriydi ve kendisi bu çalışmalara katılan ilk Türk yüksek mimar oldu. Türkiye’yi uluslararası alanda temsil eden ve Türkiye’nin gurur kaynağı olan Saadet Yüncü ile hayat hikayesi, deneyimleri ve başarının yolları hakkında bir röportaj gerçekleştirdik.
Betül Gül: Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz? Eğitim hayatınızdan bahsedebilir misiniz, şu ana kadar hangi serüvenlerden geçtiniz?
Saadet Yüncü: Sekizinci kuşak olarak Tekirdağlı yerel bir ailenin kızıyım. Üniversite eğitimine kadar Tekirdağ’da devlete ait okullarda eğitimlerimi tamamladım. Lise zamanlarında, Avrupa Birliği tarafından proje yazma eğitimleri alarak çeşitli uluslararası projeler yazdım. Avrupa Birliği kapsamında yazdığım projelere dünyanın her yerinden birçok insan katıldı. Farklı ülkelerden projelere katılan insanlar Tekirdağ’a geldi ve çeşitli kültürel bilgi değişimi yaşadık. Bunun gibi birçok sosyal sorumluluk projeleri ürettim.

Yaptığım çalışmalarımdan dolayı lise zamanlarında pek çok kez örnek öğrenci seçildim. Tekirdağ Valisi, dönemin Başbakanı Sn. Recep Tayyip Erdoğan ve dönemin Cumhurbaşkanı Sn. Abdullah Gül tarafından örnek öğrenci seçilerek makamlarından davetler aldım. Cumhurbaşkanlık makamı tarafından Türkiye Temsilcisi olarak İspanya’ya gönderildim. Akabinde İstanbul Bilgi Üniversitesinde, mimarlık lisans eğitimimi tamamladım. Lisans eğitimim süresince, birçok uluslararası projelerde yer aldım. İstanbul Raylı Sistemler Marmaray Projesi, Almanya Münih uluslararası Leitwerk AG’de, İsviçre’de uluslararası Royal Bam Group’ta BIM departmanında ve ETH Zürich Robotik Kodlama, ABD Sciarc ve Harvard iş birliği ile uluslararası eğitim atölyelerinde yapay zekâ, robotik kodlama, yazılım programları, dijital fabrikasyon, parametrik ve hesaplamalı tasarım, mimari ve kentsel tasarım, master plan konularında görev aldım. Çeşitli uluslararası araştırma çalışmalarına katıldım.
Lisans eğitimim sonrasında yüksek lisans döneminde, Endüstri ve Sanayi Devrimi, Endüstri 4.0, Makineleşme, Otomasyon, Enerji ve Sistem üretimi konuları üzerine ve Zonguldak ilinin “Master Plan Dönüşüm”ü üzerine çalıştım. Namık Kemal Üniversitesi’nde serbest öğretim görevlisi olarak Güzel Sanatlar, Tasarım ve Mimarlık Fakültesi Mimari Bölümünde tasarım dersleri verdim. Şu anda kamu sektörü için teknolojik sistemler, bilişim ve siber güvenlik alanlarında projeler yürütüyorum.
Aslı Zeynep Abaka: Sizi mimarlığa iten, bu işi severek yapmanızı sağlayan etkenler nelerdir?
Saadet Yüncü: Sanırım bu sorunun cevabı annem. Annem moda tasarımcısı, stilist ve modelist. Kendisi bir tasarımcı ve yaratıcı olarak küçüklüğümden beri hep çok farklı şeyler tasarlardı. Sanırım o ruhu bana da aşılamış. Mimarlık mesleğini mühendislikten ayıran, içindeki sanatsal ruh ve tasarım anlayışı olduğunu düşünürüm. Genetik kodlarımdan gelen tasarım anlayışı beni mimarlığa itti. Ben de mimarlığın üzerine teknolojiyi koydum.
Ürdün’deki Mars çalışmalarında yer alan ilk Türk yüksek mimarsınız. Ürdün’de ne gibi faaliyetler gerçekleştirildi ve kimlerle çalışma imkanı buldunuz? Bize Ürdün’den ve edindiğiniz tecrübelerden bahsedebilir misiniz?
Saadet Yüncü: Ürdün’de düzenlenen AA Visiting School Jordan ile German Jordanian University iş birliği ile Mars Gezegeni üzerine yürütülen tasarım ve araştırma çalışmalarına katıldım. AA Visiting School Jordan'ın koordinatörü Kais Al-Rawi öncülüğünde, Julia Koerner (UCLA AUD), Conor Carson Black (Arup), Jan Diercks (Foster + Partners), Vincenzo Reale (Arup), Rob Mueller (NASA), Carla Aramouny (AUB), Rana Zureikat (Abu Dhabi) ve Kamel Mahadin (Jordan MK Asssociates) gibi öğretim görevlileri, mimarlık ve tasarım alanında dünya çapında tanınmış firmalarda görev alan mimar ve yaratıcı insanlar ile tanışma ve çalışma fırsatım oldu.

Mars Projesinden önce çok fazla uluslararası projelerde görev aldım, deneyim ve tecrübe kazandım. Önceden Almanya’da ve İsviçre’de görev aldığım BIM departmanında; Autodesk Maya, Python, Ladybug & Honeybee Plug-in Grasshopper gibi kod yazma ve yazılım programlarını oluşturmayı, yazılım yapmayı, robot kullanmayı, robotun beyin yazılımını değiştirmeyi ve 3 boyutlu yazıcılar ile üretim yapmayı öğrenip geliştirmiştim. Bildiğim tüm yazılım programları ve kullandığım robot ve 3D yazıcılar, Mars projesindeki çalışmalarımın zeminini oluşturdu.
Tasarım araştırma çalışmalarımızda NASA bilim insanı Rob Mueller, bize telekonferans görüşmelerle Mars hakkında detaylı bilgiler aktardı. NASA’nın aktarımları ve araştırmalarımızla birlikte tasarım spekülasyonları oluşturduk. Ayrıca dünyanın çok farklı yerlerinden alanında çok başarılı tasarımcı, eğitmen ve mimar ekibi ile Wadi Rum’da Mars'ın doğal ekolojisine yönelik araştırmalar yaptık. Wadi Rum çölünün UNESCO tarafından korunan dünya mirası alanı Petra’ya, özel bir ziyaret gerçekleştirdik.
Tecrübelerden bahsederken kolay gibi görünebilir, şimdi de başarılarınızın anahtarını bizimle paylaşabilir misiniz?
Saadet Yüncü: Başarılı olmak ya da bir şeyleri başarmanın karşılığı bende meraktır. Çocukluğumdan beri ısrarlı bir şekilde her olguyu merak ederim. Her şeyi merak eder, merak ettiğimi öğrenene kadar peşini bırakmam. O süreçte sabahlara kadar inanılmaz bir araştırma ve çalışma ile onu öğrenirim.

Öğrenmek bitmek bilmeyen bir eylemdir. Peki, Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi’ndeki akademisyenlik hayatınızda öğrencilere sıklıkla verdiğiniz tavsiyeler nelerdir?
Saadet Yüncü: Katıldığım konferanslarda ve konuşmalarda, öğrencilere şunu söylemeye çalışıyorum:
Bir gaileleri, dertleri olmalı. Bir dert ile hareket etmeli, hayatları boyunca bunun çözümü için kıyasıya mücadele etmeliler. O zaman hayatlarında, istedikleri ve gerçekleşmesini umut ettikleri her şeyi yapabilirler. Benim hayattaki derdim hep bilmediklerim olmuştur. Gayem hiçbir zaman öğrendiklerim, bildiklerim değil; öğrenmediklerim, bilmediklerimdir.
Bir mimar olarak bugüne kadar sizi en çok etkileyen yapılar nedir? Sizi “Kesinlikle böyle bir şey yaratmalıyım.” diye düşündüren bir fikir var mı?
Saadet Yüncü: Tabii ki. Pek çok yapı var ama daha çok Frank Gehry, Zaha Hadid, Renzo Piano gibi “dekonstrüktivizm” akımıyla ilgilenen, kalıpları yıkıcı, farklı çizgileri olan daha çok akışkan yapılar ve formlar üzerine çalışan mimarlar ve yapılar ilgimi çekiyor.
Her şeyin değiştiği bu zamanlarda elbette meslekler de dönüşüme uğruyor. Mimarlığın geleceği hakkında neler düşünüyorsunuz? Hangi sıra dışı gelişmelere imza atılabilir?
Saadet Yüncü:Dünyada mimarlık alanında öncü isimler, geleneksel olarak nitelendirdiğimiz mimarlığın dışında, kendi teknoloji araştırmalarını yapmak ve geliştirmek için çalışıyorlar. Maddi kaynakların ve çalışanların büyük bir bölümü bu araştırmalar üzerinde yoğunlaştırılıyor. Bu araştırmalarla birlikte teknoloji ve teknoloji araçlarının -robotlar, 3 boyutlu yazıcılar vs.- gelişmesi sağlanıyor. Mimari üretimleri gerçekleştireceğimiz teknoloji ve teknoloji araçlarının gelişmesi, günümüzde imkânsız olanların yapılabileceği olgusunu oluşturuyor. Dolayısıyla ileride mimari üretimlerin değişeceğini ve çeşitleneceğini düşünerek oluşturulacak teknolojiyle diğer gezegenlerde yaşam kurgulanabileceğini söyleyebiliriz. Sözlerimi okuyuculara sevgiler göndererek burada noktalıyorum. Benimle iletişime geçtiğiniz için teşekkürler.
Comments